SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Karder Haber

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa » Haber » Naci Görür’den Balıkesir depremi için kritik açıklama

Naci Görür’den Balıkesir depremi için kritik açıklama

Türkiye, jeolojik yapısı gereği yüksek deprem riski taşıyan bir ülke. Son dönemde Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde yaşanan deprem trafiği, bölge halkı başta olmak üzere tüm ülkeyi endişelendiriyor. 22 Eylül'de meydana gelen 4,9 (AFAD) ve 5,0 (Kandilli Rasathanesi) büyüklüğündeki sarsıntı, haftalar önce yaşanan 6,1 büyüklüğündeki depremin ardından gelen artçıların "normalin" ötesine geçtiği yönündeki iddiaları gündeme taşıdı.

Yayınlanma:
Naci Görür’den Balıkesir depremi için kritik açıklama

Yer bilimleri alanının en saygın isimlerinden Prof. Dr. Naci Görür’ün sosyal medya üzerinden yaptığı “başlangıçta normaldi” vurgusu, bölgedeki fay hatlarının potansiyeli hakkındaki tartışmaları alevlendirdi.

Sındırgı’daki Fay Hatları ve Jeolojik Yapı: Neden Depremler Artıyor?

Balıkesir’in Sındırgı ilçesi, Türkiye’nin önemli tektonik hatlarından birinin üzerinde yer alıyor. Bölge, aktif fay hatlarıyla bilinen Batı Anadolu Graben sisteminin bir parçası. Bu sistem, birbirine paralel uzanan ve jeolojik olarak “horst” ve “graben” adı verilen çöküntü ve yükselti alanlarından oluşuyor. Gediz Grabeni’nin kuzeyinde yer alan bu bölge, Prof. Dr. Naci Görür’ün de belirttiği gibi, çok sayıda kuzeydoğu-güneybatı (KD-SB) yönlü grabenlerle kesilmiş durumda.

Prof. Dr. Naci Görür, Sındırgı ve çevresindeki deprem aktivitesine ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, sarsıntıların başlangıçta rutin olarak değerlendirilebileceğini ancak sayılarının artmasının dikkat çekici olduğunu vurguladı. Bu durum, sarsıntıların sadece ana depremin artçıları olmayabileceği, bölgedeki diğer fay hatlarını da tetikleyebileceği endişesini doğuruyor. Deprem uzmanları, her depremin kendine özgü bir hikayesi olduğunu ve tek bir ana şokun ardından gelen artçıların genellikle zamanla azaldığını belirtiyor. Ancak Sındırgı’da gözlemlenen sıklık, yer bilimcileri yeni analizler yapmaya sevk ediyor.

Prof. Dr. Naci Görür’ün Analizi ve “Başlangıçta Normaldi” Vurgusu

Prof. Dr. Naci Görür’ün, “Başlangıçta normaldi ama aşırı sayıda olunca dikkat çektiler” şeklindeki ifadesi, sismik aktivitenin seyrinde bir değişim olduğunu gösteriyor. Bir deprem serisi, genellikle ana şokun ardından büyüklüğü azalan ve sayısı giderek düşen artçılarla devam eder. Ancak, Sındırgı’da yaşananlar, bu standart kalıbın dışına çıkıyor gibi görünüyor. Görür, bölgedeki sarsıntıların Gediz Grabeni’nin kuzeyindeki horst üzerinde gerçekleştiğine işaret ederek, bu fayların bağımsız depremler de üretebileceğini belirtti.

Bu açıklama, halkta “yeni ve yıkıcı bir deprem mi bekleniyor?” sorusunu akıllara getiriyor. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Sismolog Doç. Dr. Serkan Özmen, Naci Görür’ün analizlerini destekleyerek şu yorumlarda bulundu: “Sındırgı’daki depremler, bir ana fay hattının üzerinde değil, daha çok küçük, ikincil fay segmentlerinde meydana geliyor. Naci Hoca’nın ‘başlangıçta normaldi’ demesinin sebebi, artçı sarsıntıların beklenen bir durum olmasıdır. Ancak, eğer sarsıntı sayısı ve büyüklükleri belirli bir eşiğin üzerine çıkarsa, bu durum bölgedeki diğer fayların da gerilim altında olduğunu gösterir. Bu, yeni bir büyük deprem beklentisi yaratmaktan çok, bölgenin sismik olarak aktif ve izlenmesi gereken bir alan olduğunu bize hatırlatır.”

Artçı Deprem Mi, Yoksa Yeni Bir Seri Mi?

Deprem uzmanlarının en çok üzerinde durduğu konu, Sındırgı’daki sarsıntıların niteliği. Bu depremler, haftalar önceki ana şokun artçıları mı, yoksa bağımsız bir deprem serisinin başlangıcı mı?

Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Fatih Tiryaki, bu sorunun cevabının net olmadığını ancak verilerin yakından izlenmesi gerektiğini belirtiyor. “Depremlerin fay mekanizmaları ve derinlikleri analiz edildiğinde, bazı depremlerin ana şokla ilişkili, bazılarının ise bağımsız bir stres birikiminden kaynaklandığı görülebilir. Eğer depremler farklı fay hatları üzerinde ve farklı derinliklerde meydana geliyorsa, bu bir artçı serisinden çok, bölgenin genel sismik hareketliliğinin bir göstergesidir.” dedi.

Bu durum, sismik istasyon ağlarının önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Kandilli Rasathanesi ve AFAD gibi kurumların sağladığı veriler, bilim insanlarının bu tür aktivitelere dair daha doğru ve hızlı analizler yapabilmesine olanak tanıyor.

KAYNAK SOURCE: HABER MERKEZİ

 

İlgili Haberler

AKOM İstanbul’u uyardı! Yağışlı hava geliyor
Haber
Eylül 22, 2025
AKOM İstanbul’u uyardı! Yağışlı hava geliyor

AKOM’un son uyarısına göre İstanbul, hafta ortasından sonra yağışlı ve serin bir havanın etkisi altına girecek. İstanbul yeni haftaya yazı andıran bir sıcaklıkla başladı. Termometreler 28 dereceyi gösterirken, Meteoroloji ve AKOM’dan gelen açıklamalar, perşembe gününden itibaren havanın sert bir şekilde değişeceğine işaret ediyor. Hafta Ortasına Kadar Güneş Var İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Afet Koordinasyon Merkezi […]

TOGG’dan çok ucuza satılacak yeni bir model T10B; Fiyatını duyan şaşırıyor
Haber
Eylül 22, 2025
TOGG’dan çok ucuza satılacak yeni bir model T10B; Fiyatını duyan şaşırıyor

Sektör kulislerinde fısıltıyla yayılan bilgilere göre, 1 milyon TL’nin altında bir fiyat etiketiyle gelmesi beklenen bu araç, sadece bir otomobil olmanın ötesinde, Türkiye’de otomobil sahibi olma hayallerini yeniden şekillendirecek. TOGG’un Stratejik Yol Haritası: Adım Adım Pazarı Ele Geçirmek TOGG, kuruluş aşamasında belirlediği stratejik yol haritasını büyük bir kararlılıkla uyguluyor. Bu planın ilk adımı, en çok […]

O ülkeler bugün Filistin devletini resmen tanıdı
Haber
Eylül 21, 2025
O ülkeler bugün Filistin devletini resmen tanıdı

Kanada, Avustralya ve İngiltere, Filistin Devleti’ni resmen tanıdıklarını duyurdu. Bu kararlar, küresel diplomaside “iki devletli çözüm” arayışına yeni bir ivme kazandırırken, Filistin’i devlet olarak tanıyan BM üyesi ülke sayısını da 150’ye yükseltti. KANADA, AVUSTRALYA VE İNGİLTERE’DEN TARİHİ TANIMA Üç önemli Batı ülkesinin aynı anda Filistin’i tanıması, uluslararası camiada yankı uyandırdı. Bu ülkelerin başbakanları, yaptıkları açıklamalarda […]

Ev yapımı turşu yapımında bu püf noktalara dikkat!
Haber
Eylül 21, 2025
Ev yapımı turşu yapımında bu püf noktalara dikkat!

“Kaya tuzundan asla vazgeçilmemeli” Turşunun sağlıklı olması için doğru tuz seçiminin kritik olduğunu belirten Ağılönü, şu uyarıda bulundu: “Çankırı kaya tuzu, turşu yapımında en doğal ve en sağlıklı seçimdir. Marketlerde satılan rafine tuzlar hem sağlık açısından zararlı hem de turşunun lezzetini olumsuz etkiliyor. Kaya tuzu, turşunun fermantasyon sürecini destekler ve raf ömrünü uzatır.” Evde Turşu […]

ABD basını ANKA-3’e metiyeler düzdü: Dengeleri altüst eder
Haber
Eylül 21, 2025
ABD basını ANKA-3’e metiyeler düzdü: Dengeleri altüst eder

ABD’nin saygın savunma dergilerinden The National Interest, Türk mühendisliğinin son harikası olan ANKA-3 insansız muharebe hava aracının (MİUS), sadece Türkiye’nin hava gücünü artırmakla kalmayıp, bölgedeki askeri dengeleri de kökten değiştirebileceğini yazdı. Gizlilik Odaklı Tasarım: ANKA-3’ün Stratejik Önemi The National Interest, ANKA-3’ün en dikkat çekici özelliğinin uçan kanat tasarımı olduğunu belirtiyor. Bu tasarım, aracın radar kesit […]

Osmanlı sarayının vazgeçilmezi: Günde 1 avuç yiyenin ömrü uzuyor
Haber
Eylül 21, 2025
Osmanlı sarayının vazgeçilmezi: Günde 1 avuç yiyenin ömrü uzuyor

Osmanlı mutfağı, lezzetlerinin yanı sıra şifa veren besinleriyle de ün salmıştır. Saray hekimleri, doğadan gelen bu güçlü besinleri kullanarak padişahların ve devlet adamlarının hem bedensel hem de zihinsel sağlığını korumaya çalışırdı. İşte bu şifalı gıdalardan biri de “ömrü uzatan mucize” olarak bilinen cevizdi. O dönemde “beyin dostu” olarak adlandırılan ceviz, hem yemeklerin bir parçası olarak […]